GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, 17 Ağustos depreminin etkilerini hala hissettirdiğini söyledi.
17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen büyük Marmara Depremi'nin 18. Yılı itibariyle GF Hakan Plastik Türkiye ve Ortadoğu Bölge Başkanı Batuhan Besler, açıklamalarda bulundu.
Batuhan Besler, yüzölçümünün yüzde 42'si deprem fay hattında olan Türkiye'de, tüm üst yapı ve alt yapı çalışmalarında uygun malzeme ve uygulamanın hayati önem taşıdığını dile getirdi.
Üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen 17 Ağustos depreminin etkilerini hala güçlü bir şekilde hissettirdiğini dile getiren Besler, "17 Ağustos depremi gibi depremlerde, üst yapılarda oluşan ağır hasar ve yıkımlara bağlı maddi ve manevi zararları, depremin insan hayatı üzerine birincil etkileri olarak görüyoruz. Ancak alt yapılarda oluşan hasarlar sonucu ortaya çıkan, depremden sonraki yaşam kalitesini olumsuz etkileyen durumlar da depremin insan hayatı üzerinde ikincil etkileri oluyor. Bu ikincil etkilerin de birincil etkiler kadar önemli olduğu son derece açık. Burada bahsedilen durumlar dikkate alındığında, kentlerdeki yapıların ve sosyal hayatın can damarları olan ve bu işlevleri nedeniyle de “yaşam hattı” olarak adlandırılan altyapı boru hattı sistemlerinin, depreme karşı güvenliğinin sağlanması kaçınılmazdır ifadelerini kullandı.
MALZEME SEÇİMİ VE MONTAJ ÖZENLİ BİR MÜHENDİSLİK İSTİYOR
Batuhan Besler, deprem bölgelerindeki malzeme seçimi ile montajının titiz ve özenli bir mühendislik çalışması gerektiğini kaydediyor. Temiz su, atık su, doğalgaz gibi sıvı ve gazların taşınmasında kullanılan boru hatlarının yaşamın sürdürülebilmesi için vazgeçilmez bir mühendislik çalışması olduğunu söyleyen Besler, "Boruların hatalı bir şekilde montaj yapılması, plansız konumlandırılması, yanlış boru ve ekipman seçimi; deprem gibi doğal afetlerde ağır hasarlar oluşmasına sebep oluyor ve günlük yaşantıyı olumsuz şekilde etkiliyor. Türkiye, 5 farklı deprem hattına sahip bir ülke. Bu nedenle, alt yapı borularının özellikle deprem bölgelerindeki seçimi ve montajı, titiz ve özenli bir mühendislik çalışması gerektiriyor. Gömülü boru hatları, tünel, yol ve diğer yeraltı yapılarında, sadece zeminin üzerine oturduğu bir malzeme değil, aynı zamanda destek vazifesi gören ve yükü transfer eden bir malzemedir. Gömülü bir boru sisteminin tasarımında, zemin-boru etkileşimi kadar borunun malzeme özellikleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Günümüzde, yapılarda kullanılacak boruların seçiminde, maliyetin düşük olmasının yanında borunun teknik ve işletme yönlerinden de yeterli olması amaçlanıyor. Borudaki aşınma ve korozyona karşı alınacak gerekli koruma yöntemleri, seçilen boru malzemesi, boru çapı ve et kalınlığı, boru hattının geçtiği güzergahın topografik özellikleri ile boru hattının uzunluğu gibi faktörler ekonomik açıdan önem taşırken, sistemlerin ömrünü ve dayanıklılığını da etkiliyor" şeklinde konuştu.
Paylaş
Paylaş
Paylaş
