Cushman & Wakefield Yönetici Ortağı Tuğra Gönden, ticari gayrimenkule yatırımdaki hareketliliği değerlendirdi.
Son dönemde yükselen trend, ticari gayrimenkule yatırım yapmak. Cushman & Wakefield Yönetici Ortağı Tuğra Gönden kurumsal yatırımcıların yeni gözdesi ‘ticari gayrimenkul’ hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Nitelikli ticari gayrimenkulün döviz bazlı getirisi olmasının ve risk-getiri açısından sahip olduğu dengenin bunda etkili olduğunu söyleyen Gönden, “Ofis binaları, AVM’ler, lojistik merkezleri gibi ticari gayrimenkuller ile tek bir mülk ile büyük ölçekli yatırım yapmak, bugün büyük kurumsal yatırımcılar için anlamlı. Böylece daha nitelikli gayrimenkullere talep artacak ve gayrimenkul pazarı çok daha şeffaf olmaya başlayacak” dedi.
Ticari Gayrimenkuller Kurumsal Firmaların Merceğinde
Yakın dönemde İş Portföy’ün Birinci Gayrimenkul Yatırım Fonu ile Türkiye’nin büyük şehirlerinde yer alan ticari gayrimenkule yatırım yaparak yatırımcılarına uzun dönemli ve istikrarlı getiri sağlamayı amaçladığını açıklamasının ardından AvivaSA, portföylerinde ‘Esnek Fonlar’a yer veren katılımcılara belirli bir miktar ticari gayrimenkule ve özellikle A sınıfı ofislere yatırım yapma imkanı vereceğini kaydetti.
Gönden konuyla ilgili, “Ticari gayrimenkulün tabiri caizse ‘arkasında tapusu’ olması da yatırımın yükselişinin en büyük nedenleri arasında. Ofis binaları, AVM’ler, lojistik merkezleri gibi ticari gayrimenkuller ile tek bir mülk ile birkaç 100 milyon dolarlık yatırımlar mümkün. Dolayısıyla büyük kurumsal yatırımcılar için yatırım anlamlı hale geliyor ve yatırım portföyünde yoğun menkul değerler bulunduran, yatırım çeşitlendirme niyetinde olan yatırımcılar için cazip bulunuyor” diye konuştu.
İşte Ticari Yatırımın Püf Noktaları
Gönden ticari gayrimenkul yatırımının püf noktalarına da değinerek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Yurtdışındaki başarılı örneklere baktığımızda ‘kurumsal yatırım niteliği’ tanımı ortaya çıkıyor, yani gayrimenkul yatırım fonu vb. bir kurumsal yatırımcının analitik yatırım sürecinden geçen gayrimenkulün niteliği belli. Bu niteliğe sahip olması için yatırım öncesi kapsamlı hukuki, teknik, ticari, vergi vb incelemeler (due diligence) yaparak birçok süzgeçten geçiriliyor. Burada ilk süzgeçlerden birinin ve kolay tespit edilebilen mülkiyet yapısı olması gerektiğini düşünüyorum. Ticari gayrimenkullerin yap-sat modeli ile geliştirilip ardından çoklu mülkiyetli olması, kurumsal yatırımcı açısından sakıncalıdır. Gayrimenkulün hukuki ve mevzuat açısından uygun olup tüm ilgili dokümentasyonun hazır bulunması da önemli bir konu. Mülkün gayrimenkul pazarı bazında detaylı ticari incelemelerinin olması, performansını ve pazar içindeki eğilimleri ortaya çıkaracaktır.”