Gayrimenkul ve konut sektörünün son 15-20 yıllık gelişimine baktığımızda yatırımcının talepleri doğrultusunda konutların kalitesi de oldukça artış gösterdi. Konut projelerini hayata geçiren firmalar, her defasında yatırımcının ilgisini çekecek, yeni alternatif arayışları doğrultusunda Loft dairlerden oluşan projeleri hayata geçiriyor.
Loft Dairenin karşılığına baktığımızda çatı arası, samanlık, kilise balkonu, çatı arası odası ve güvercinlik tanımları ile karşılaşıyoruz. Öte yandan; Amerikan kültüründe ise, çok katlı endüstri yapılarının bir katındaki açık alanın karşılığı olarak da kullanıldığını görüyoruz. Loft kavramının mimarideki karşılığına baktığımızda ise; fabrika ve depo gibi eski endüstriyel mekânların, konut ve çalışma alanlarına dönüştürülmesi işlemime verilen tanım olduğunu görüyoruz.
Loft mimarinin tarihsel yolculuğunun izini sürdüğümüzde ise, bambaşka bir hikaye ile karşılaşıyoruz. Amerika'da 1970’ler New York’unda ressam olan sanatçılar, yaşamak ve sanatlarını icra etmek için yeni bir mekân arayışına giriyorlar. Bölgede yer alan ve çoğu kapanmış olan sanayi yapıları dikkat çekiyor. Bu arada zaten ekonomik sıkıntıları olan veya kimi evsiz bulunan sanatçılar; boşalan fabrika, depo gibi alanlarda yaşamaya başlıyor.
Yüksek tavanlı, boyasız duvarlı, brüt beton zeminli bu sanayi yapıları; ısınma zorluğu, yıpranmışlığı ve konforsuz yaşam şartlarına rağmen, bahsi geçen boş sanayi alanları, sanatçılara oldukça cazip gelmişti. Aslında bu durum sanatçıların; ev ve iş alanlarını birlikte kullanmalarına ve eski fabrika ile depo alanları yaşamsal alanlarına dönüştürmelerine yol açtı. Böylece, mimaride önemli bir referans noktası olan Loft dairelerin çıkış öyküsü de başlamış oldu.
Loft tarzı daireler öncelikle New York’ta Manhattan bölgesinde ortaya çıktı. Eski fabrikaların taşınmasıyla kent merkezinde kalan loft daireler, tarihte evsizlerin barınmasını sağlamak için ortaya çıkan yeni bir mimari akım olmakla birlikte, günümüzde loft bir daireye sahip olmak için ters orantılı olarak epeyi zengin olmanız gerekiyor.
İstanbul Levent, Loft'un Ülkemizdeki İlk Merkezi!
Türkiye’de loft dairelerin en eski ve önemli merkezlerinden biri Levent ve civarı denilebilir. Öyle ki, Levent semti bir zamanlar İstanbul’un sanayi merkezi iken, şimdilerde İstanbul'un en pahalı semtlerinden birine dönüşmüş durumda. Bölgede bulunan eski fabrika, depoların çoğunluğu bu şekilde değerlendirilerek konut veya iş alanlarına dönüştürüldü. Loft mimari günümüzde; endüstriyel alanlar ile eski antrepo, garaj, depo ve eski ofis binalarını dönüştürerek yeniden yaşama kazandırılıyor. Türkiye'de sadece konutların değil, mimarlık ofisleri, sanat galerileri veya mağazaların tasarımında Loft tarzı etkili olmaya devam ediyor.
Loft Daire Tarzı Dekorasyon!
Loft tarzı günümüzde kentli kültürün yaşam tarzına entegre olmuş durumda. Ama yine de, Loft daire tarzını özelliklerin bakımından 3'e ayırmak lazım. Birinci yöntem, eski yapıların orijinal haline fazla dokunmaması. İkinci yöntemde, mevcut yapıya loft mimari özelliklerinin kazandırılması. Üçüncü yöntemde ise, temelden inşa edilecek bir yapının loft mimari özelliklerine uygun şekilde inşa edilmesi.
Bu her üç yöntemde de loft daireler, kendine has özelliklere göre dekore ediliyor ve en önemli özelliği ise, geniş kullanım alanını ayıran duvarların olmaması ve tavanların yüksek olması. Duvar olmayınca yaşadığınız mekânı bir bütün olarak yorumluyorsunuz. Öte yandan, Loft mimarisinin en belirgin özellikleri arası ise; kullanılan tesisat ve çatı sistemi, kiriş, taşıyıcı kolon, ham malzeme, betonlar ve dökme demirler açıkta kalacak şekilde kullanılıyor.