İletişime Geç
Bizi Ara +90 (212) 944 45 50 Bize Yaz +90 (549) 590 90 95

Haber

Ofis

Villa

Konut

Son Araman (“beylikdüzü” Tüm ilanlar Satılık Ev)

Fırsat Projeleri
eEtrolife

Kıbrıs'ta Ayrıcalıklı Bir Yaşam

Kıbrıs'ta %35 peşinat ve 47 ay vade avantajıyla 236.000 Sterlinden başlayan fiyatlarla ev sahibi olun, yatırımınız size 10 yılda geri dönsün, döviz bazında yüksek kira avantajından faydalanın

eEtrolife

Riverside Life Residence

Riverside Life Residence Noyanlar inşaat tarafından İskele Longbeach bölgesinde inşaa edilen 820 konutlu daire projesidir. 

eEtrolife

Courtyard Platinum

Kıbrıs'ta %35 peşinat 47 ay vade avantajıyla 109.000 Sterlin'den başlayan fiyatlarla kolayca ev sahibi olun, döviz bazında yüksek kira getirili yatırım fırsatını kaçırmayın

Projenizi gönderin Ücretsiz olarak yayınlayalım. Hemen Başla
Querencia

Kıbrıs'ta Ayrıcalıklı Bir Yaşam

Kıbrıs'ta %35 peşinat ve 47 ay vade avantajıyla 236.000 Sterlinden başlayan fiyatlarla ev sahibi olun, yatırımınız size 10 yılda geri dönsün, döviz bazında yüksek kira avantajından faydalanın

Fırsatı Hemen Yakala sag
Riverside Life Residence

Riverside Life Residence

Riverside Life Residence Noyanlar inşaat tarafından İskele Longbeach bölgesinde inşaa edilen 820 konutlu daire projesidir. 

Fırsatı Hemen Yakala sag
Courtyard Platinum

Courtyard Platinum

Kıbrıs'ta %35 peşinat 47 ay vade avantajıyla 109.000 Sterlin'den başlayan fiyatlarla kolayca ev sahibi olun, döviz bazında yüksek kira getirili yatırım fırsatını kaçırmayın

Fırsatı Hemen Yakala sag
Phuket Health & Wellness Resort

Phuket Health & Wellness Resort

Küçük Erenköy plajına birkaç adım mesafede, Kıbrıs Girne'de Cyprus Construction imzasıyla yükseliyor

Fırsatı Hemen Yakala sag

E-Sunum Hizmeti Verdiğimiz Projeler

E Sunum

Projede Frısat E-Sunumlar hakkında daha fazla proje ve bilgi almak için

Detaylı Bilgi Al sag

Kentsel Dönüşüm Vatandaşa Doğru Anlatılmalı

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, Türkiye’deki kentsel dönüşüm sürecine dair fikirlerini paylaştı. Şen, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm sürecinin, vatandaşlara doğru aktarılması gerektiğinin altını çizdi. İşte ayrıntılar....

Kentsel Dönüşüm Vatandaşa Doğru Anlatılmalı
19.01.2018 - Cuma

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, Türkiye’deki kentsel dönüşüm sürecine dair fikirlerini projedefirsat.com ile paylaştı. Şen, Türkiye’de uygulanan kentsel dönüşüm sürecinin, vatandaşlara doğru aktarılması gerektiğinin altını çizdi. İşte ayrıntılar...

 

Kentsel Dönüşüm Kamuoyunda Farklı Biliniyor

Kentsel Dönüşüm Uzmanı Mimar Nihat Şen, kentsel dönüşüm projelerini iki farklı başlık altında tanımlayarak şöyle konuştu: “Kentsel dönüşümü 2 başlık altında tanımlayabiliriz. Bir, yasada yazıldığı şekliyle, iki, kamuoyunda bilindiği şekliyle. Kentsel dönüşüm dediğimiz olay, 6306 sayılı kanun. Afet riski altındaki alanların dönüştürülmesi hakkında çıkarılmış bir yasadır. Kentsel dönüşüm kamuoyunda çok daha farklı bir şekilde biliniyor. Kamuoyunda eski binaların yıkılıp, yeni binaların yapılması olarak biliniyor ama kamuoyunun bildiği kentsel dönüşüm esasında bu değil. Kentsel dönüşüm, sağlıksız yaşam alanlarının sağlıklı yaşam alanlarına dönüştürülmesi, yer altı ve yer üstü kaynaklarının verimli şekilde kullanılması, kaybolmaya yüz tutmuş yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin tekrar rehabilite edilmesi enerji verimliliği, yenilenebilir enerjinin kullanılması, doğru malzemelerin doğru yerlerde kullanılması, çevre faktörlerinin çok önemli olması ve manevi değerlerin güçlendirilmesi anlamında özüne uygun bir dönüşüm. Mahalle kültürlerinin öne çıkarılması, bir türlü o standarda oturtulamayan Türk mimarisinin, modern mimari ile birleşerek bu kentsel dönüşüm yasası ile beraber bir standarda getirilmesidir.”

Zihinsel Dönüşüm de Gerekiyor

Kentsel dönüşümün yanında zihinsel dönüşümün de gerekliliğine vurgu yapan Şen, “Yasanın özünde, en önemli şeylerden biri de mülkiyet hakkı. Türkiye’de terörden sonra en önemli konu kentsel dönüşüm projesidir.  Bana göre kentsel dönüşüm binaların yıkılıp, yeni binaların yapılması değildir. Aslında bir zihinsel dönüşüm projesi de bu kapsam içerisinde alınmalıdır. Zihinsel dönüşüm derken kentsel dönüşüm projeleri ile birlikte o kaybolmaya yüz tutmuş manevi değerlerimizin de tekrar kazanılması çok önemli faktörlerden biridir. Dönüşüm derken denizi de, doğayı da, sanayiyi de içine alabilirsiniz.” Dedi.

Kentsel Dönüşümü Vatandaşa Anlatamıyoruz

Dönüşüm sürecinde yaşanan sorunlara değinen Nihat Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim en büyük eksikliğimiz, çok iyi niyetle hazırlanan bu yasayı biz maalesef kamuoyuna, yerel idarelere doğru düzgün şekilde anlatamadık. Anlatamadığımız için de birtakım kurnaz, çantacı ve art niyetli kişiler bu yasayı kendi menfaatleri doğrultusunda bir rantsal dönüşüm projesi haline getirdi. Bu kendiliğinden oluşmadı. Mağdur olan, evinden barkından olmuş binlerce vatandaşımız var.  Dişinden tırnağından artırmış, bir ev sahibi olmuş fakat bu art niyetli kişiler vasıtasıyla evleri tarumar olmuş, oturduğu yerlerden başka yerlere sürülmüş vatandaşlarımız, mahkemelerde yıllarca sonuçlanmamış binlerce dosya var. Bunun en önemli nedeni kentsel dönüşümü vatandaşlarımıza doğru düzgün anlatamamamız. Vatandaşımız hak ve hukukunu bilmiyor. Biz iyi niyetli, milletine güvenen, devletin çıkardığı yasaya inanan da bir toplumuz ama bu yasa çıkarılırken kamoyu ile vatandaşla iç içe olarak anlatılamamış.”

Çalışmalar Vatandaşla Birlikte Yapılmalı

Kentsel dönüşümün vatandaştan ayrı sürdürülmemesi gerektiğini belirten Şen, “İyi bir kentsel dönüşüm yapılabilmesi için mülkiyet ve rıza hakkını önde tutan bir yaklaşımla, vatandaşla birebir istişare ederek, vatandaşın malının değerine değer katabilecek, kültürünü ön plana alacak bir projeyi alternatifleri ile birlikte vatandaşla yürütmek lazım. Onlarla bir olmazsanız, onları ikna edemezseniz mümkün değil bir kentsel dönüşüm projesinin Türkiye’de hayata geçirilmesi. Hala yanlış uygulamalar var. Bunun tek nedeni vatandaşa bu yasanın ve esaslarının anlatılamaması” dedi.

Doğru Kentsel Dönüşüm İçin Tarih Bilmek Gerekiyor

Nihat Şen, doğru kentsel dönüşümün uygulanabilmesi için tarih bilmenin öneminin altını çizdi. Şen,  konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Türk toplumu olarak bizim yaşadığımız ev çok kutsaldır. Dünyanın hiçbir yerinde bunu göremezsiniz. Çok zor göçebe yaşamdan daimi yaşama geçmiş bir toplumuz. Kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirirken geçmişinizi bilmek durumundasınız. Tarihi bilmezseniz bu milletin genlerine ve ruhuna uygun bir kentsel dönüşüm projesi hayata geçiremezsiniz ve başarılı da olamazsınız. Biz kültürümüzle, maneviyatımızla, inancımızla ayaktayız. Bu nedenle vatandaşla el ele vererek Türkiye’de bir kentsel dönüşüm modeli yapmak durumundasınız. Bu işi en başından alarak en sonuna kadar yapmalıyız. Bir yerde bir kentsel dönüşüm projesi yapacaksanız vatandaşları bilinçlendirerek bunu yapmak  durumundasınız. Yoksa sağlıklı bir kentsel dönüşüm yapamazsınız. Bu süreçte vatandaşın da hak ve hukukunu bilmesi lazım. Bu da vatandaşın anlayabileceği şekilde teknik detaya girmeden sade bir şekilde anlatmak lazım.”

Devlet, Yükümlülüklerini Yerine Getirmeli

Kentsel dönüşüm sürecinde devlete düşen sorumlulukları da hatırlatan Mimar Nihat Şen, “Yola iyi niyetle çıkılan bir kentsel dönüşüm çalışması yapılırken, özellikle Kadıköy, Ataşehir gibi bölgelerden bina yenilemekten ileri gidilemiyor. Anayasanın 23. Maddesi ne diyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlarının can ve mal güvenliğini sağlamak durumundadır. Şimdi, eğer bilime, ilime, hesaba, teknolojiye inanıyorsak, bu yasa çerçevesi içerisinde eğer vatandaşımızın yaşadığı bina sağlıklı değilse, orada işte devlet yükümlülüğünü yerine getirmek zorunda. Gönül ister ki bu tip çalışmaların büyük ölçekli, ada bazlı, mahalle bazlı yapılması. Bu en doğrusu ve en mantıklısıdır. Ancak bunu yaparak kentsel dönüşüm yasasının içerisinde yazılanlara hizmet etmiş olursunuz. Bu tabii çok zor bir şey. Bu çalışmaları yürütmek esasında yerel idarelerin elinde. Bakanlık, büyükşehir belediyelerine, ilçe belediyelerine bu konuda büyük yetkiler vermiş durumda. İlçe belediyelerinin bu işe mutlaka el atması lazım. Mahalle bazlı, büyük alanları dönüştürerek kentsel dönüşüm çalışmaları yapmaları lazım. Böyle bir çalışma yapıldığında o bölgede ekonomik olarak da bir canlanma olacak. Kültürlerin mozaiği anlamında da bir çalışma olacak.”dedi.

Enerji Verimliliği ve Sürdürülebilirlik Önemli

“Yer altı ve yer üstü kaynaklarını, özellikle de enerjinin çok önemli olduğu bu yüzyılda, doğru bir enerji verimliliğini de bu projelerde kullanmak durumundasınız.” Diyen Şen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Televizyonlarda son 1 yıldır ilgili meslek adamları, kuraklıktan bahsediyor. Ocak ayının ortasındayız, hala doğru düzgün bir yağış alamadık. Önümüzdeki yıllarda su kaynaklarımızı tamamen kaybetme noktasındayız. Şimdi ada bazlı bir kentsel dönüşüm çalışması yaptığınızda o yağışlardan gelen yağmur sularını dahi bir depolama sistemiyle tekrar hayata geçirmek durumunda kalacaksınız. Kentsel dönüşüme ayrı bir pencere açıyoruz. Kuraklığın önlenmesine varıncaya kadar bu projelerde kullanabilirsiniz. Enerji verimliliği diyoruz, yenilenebilir enerji diyoruz. Büyük ölçekli yapılan bu kentsel dönüşüm çalışmalarında, güneş enerjisini tekrar hayata geçirerek hiç olmazsa o sitenin ihtiyacı olan elektriği kendi içinde üreterek ekonomiye de katkıda bulunacaksınız. Enerji için yurtdışına ciddi paralar aktarıyoruz. Artık kendi ekonomimizi, kendi çıkarlarımızı düşünmek durumundayız. Bu yüzden diyorum ki, kentsel dönüşüm çok önemli. Denizlerimiz, göllerimiz, ormanlarımız tehlike altında. Enerjiye de ihtiyacımız var ama bunların doğru düzgün planlanması lazım. Yaşadığımız çevreyi önümüzdeki 40 yıl, 60 yıl için şimdiden planlamanız lazım. Geleceğimizi şimdiden gelenek, görenek, maneviyat ve tarihimize göre planlamak durumundayız. Neyle? Kentsel dönüşüm çalışmalarıyla.”

Bakanlık, Kentsel Dönüşümle İlgilenen Kurumlar Oluşturmalı

“Devletin vatandaşlarımızı eğitme noktasında ciddi görevleri var. Ciddi destekler vermesi lazım. En önemlisi de verdiği desteklerin sonrasında kontrol mekanizmasının da devreye sokulması lazım.” diyerek, devletin sorumlulukları ile ilgili bilgi veren Nihat Şen, “Kentsel dönüşümün sağlıklı ilerleyebilmesi için bakanlığın ve devletin akredite ettiği birtakım firmalar olması lazım. Kentsel dönüşüm derin bir derya. Bu işi bilen de bilmeyen de bu işe giriyor ve vatandaşlarımız mağdur ediliyor. Türkiye’de bir yapı denetim sistemi var. Buna benzer bir şekilde Türkiye’de kentsel dönüşüm çalışmalarını yapabilecek, bakanlığın akredite ettiği kurumlar mutlaka oluşturulmalı. Bu kurumlar içinde hukukçusundan tutun, teknik elemanına varıncaya kadar bir yapı oluşturulmalı ki, kentsel dönüşüm çalışması yapan vatandaşımız mağdur olmadan, her türlü sorununu bu kurumlar vasıtasıyla kısa sürede sonuçlandırabilsin. Bu kurum o bölgede yatırımcı da bulabilecek. Vatandaşlarımız art niyetli kişilerin elinde olmayacak. Devlet kontrollü bir kentsel dönüşüm sürecini organize edecek, akabinde de sonuçlandıracak bir ara mekanizmanın mutlaka oluşturulması lazım.” dedi.

Yatay Mimari Her Yerde Uygulanamaz

İstanbul’da yatay mimarinin uygulanmasına dair fikirlerini açıklayan Şen, şöyle konuştu: “Bir şeyin açıklığa kavuşması lazım… Yatay mimariyi ben de çok destekleyen bir mimarım ama yatay mimarinin her yerde uygulanması mümkün değil. Bizler sağlıklı yaşam alanlarında yaşamak durumundayız. Bunları da kültürümüze ve özümüze uygun yapmak durumundayız. Bizim beşeri ilişkilerimizi güçlendirecek yatay mimari bize uygun. 40-50 katlı binalarda üst katta ne olup bittiğini bilmiyorsunuz. Birbirimizle alışveriş yapıyoruz. Birbirimize dokunmak durumundayız. Bunu güvenlikli, hapishane duvarlarıyla çevrilmiş, insanları hapishane içine alan, yüksek katlı binalarda yapmanız çok zor. Bu çalışmaları yaparken dikkat etmemiz gereken konulardan biri de gelişen teknoloji ile birlikte doğru yürütmek.”

Şen, sözlerini şöyle devam ettirdi: “Yatay mimari kentsel dönüşüm projelerinde olumlu sonuçlar vermeyebilir. Siz riskli bir alanda, mülkiyet hakkını önde tutan bir kentsel dönüşüm çalışması yaparken “burada 5 katlı yatay mimari ile bu işi çözeceğiz” diyemezsiniz. Orada kazanılmış bir hak var. Bu hakkı yok sayarak, vatandaşın rızasını almadan yatay mimari ile bu işi çözmeniz mümkün değil. Mutlaka dikey mimari de olmalı. Bu dikey mimariler çok sıkışık yerlerde olmamak şartıyla, genellikle insanların belirli zamanlarını geçirdiği işyeri, iş merkezi gibi yerlerde yapılabilir. İnsanların tüm yaşantısını geçirdiği yerlerde yataya gitmekte fayda var.”

İstanbul’un İmar Planları Gözden Geçirilmeli

“İstanbul’un imar planlarının ivedilikle gözden geçirilmesi gerekiyor.” Diyen Şen, “İstanbul, metropol değil, nekropol bir şehre dönüşmüş durumda. Bugün yaklaşık 16 milyon nüfuslu bir şehirde yaşıyoruz. Bu şehrin merkezinde yollarımız aynı, binalarımız aynı, sosyal donatı alanlarımız yok. Bundan sonra İstanbul’u dışa doğru açmak durumundayız. Bununla ilgili ciddi çalışmalar var. Riva bölgesinde, Tuzla’nın üst bölgelerinde, Silivri’de yeni yerleşim alanları açılarak, şehir merkezindeki sıkışıklığı dağıtıp, istanbul’a nefes aldıracağız. Nefes alabileceğimiz çok kısıtlı sayıda alan var. Koskoca şehirde bir Emirgan Korusu, bir Yıldız Parkı, Hidiv Kasrı gibi ağaçlı çok az yerimiz kaldı. Bunlara mutlaka sahip çıkmak durumundayız. Bu yüzden İstanbul ile ilgili ciddi anlamda bir imar planı çalışmasının yapılması lazım.” dedi.

İstanbul’un Yüzde 40’ı Depremde Ayakta Kalamaz

İstanbul’un olası bir depremde ciddi tehlike altında bulunduğunu belirten Nihat Şen, sözlerini şöyle noktaladı: “İstanbul önemli. Kuzey Anadolu fay hattı üzerinde ve tarihinde belli dönemlerinde depremle yüz yüze olmuş bir şehir. 16 milyonluk bir şehirde, 6-6,5 şiddetinde bir depremle İstanbul’un yüzde 40’ının ayakta kalma şansı yok. Bu yüz binlerce kişinin hayata veda etmesi demek. Doğal afet sonrası sığınılabilecek toplu alanlar maalesef yok. Ulaşım tamamen kitlenmiş. Devlet, hastanesini, okulunu bu kentsel dönüşüm çalışmaları içinde rehabilite etti ama maalesef insanların günlük hayatını geçirdikleri yerlerde, bu sağlıksız binalar sağlıklı binalara dönüşmüş değil. İstanbul’un yüzde5’i-10’u yenilenmiş durumda. Eğer bu hızla devam ederse İstanbul’daki binaların yenilenme süreci 20-25 yıl demektir. Biz önümüzdeki çok yakın bir tarihte deprem olacağını biliyoruz. O yüzden devletin ciddi anlamda vatandaşa destek vermesi lazım, vatandaşımızı teşvik edici çalışmaları hayata geçirmesi lazım ve bu sürecin çok hızlı ilerleyebilmesi için de ifade ettiğim akredite firmaların bölgelerde, profesyonel, işinin ehli kişilerle hızlandırılması lazım.”
 

Emlak Editörü
Gayrimenkul Sektörüyle ilgili 8 yılı aşkın süredir emlak haberleri hakkında bilgiler sunuyor.
yukarı