Yapılan araştırmaya göre Z kuşağı, bahçeli müstakil evde oturmak istiyor, komşuluğu ve mahremiyeti ön planda tutuyor.
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Yüksek Mimar İbrahim Erol’un, Prof. Dr. Ayfer Aytuğ ve Yüksek Mimar F. Esra Tanrıkulu ile kaleme aldığı ‘Türkiye’de Z Kuşağı’nın Konut Algısı Üzerinden Geleceğin Konutlarına İlişkin Önermeler’ başlıklı bilimsel makalesi yayımlandı. Z kuşağının konut algısının değerlendirildiği çalışmanın sonuçlarına yönelik bilgi veren Erol, “Konutlarda kişiselleştirilebilen ve ihtiyaçlara göre genişletilip-daraltılabilen alanların arttırılması, konut içi mahremiyet duygusunun göz önünde bulundurulması, akıllı ev sistemleri vb. yeniliklerin geliştirilmesi, Z kuşağının geleceğin konutlarından beklentileri arasında” dedi.
Mahrem Alan Algısı Ön Planda
Z Kuşağının çevre ve komşuluk ilişkileri bakımından aidiyet duygusuna çoğunlukla önem verdiğini söyleyen Yüksek Mimar İbrahim Erol, “Mahremiyet konusunda hassas oldukları görülüyor. Mutfak, konut içi mahremiyet bağlamında, aile içi bireyler arası bir mahremiyet alanı oluşturmaktan ziyade daha çok gelen misafirlere karşı mahrem tutulmak istenen bir alan. Özellikle evdeki bireylerin yemek hazırlığı yaptığı ortamı başkaları olarak tanımlanan diğer insanlarla paylaşmak istememesi sebebiyle, mutfağın konuttaki diğer mekânlar ile birleştirilip genişletilmesi mümkün olsa da Z Kuşağı mutfağın mahrem alan olarak kalmasını tercih ediyor” diye konuştu.
İşlevsellik İlgi Görüyor
Erol, Z kuşağının işlevsel verimliliği estetiğin üstünde tuttuğunu ifade ederek, “Z Kuşağı’nın hızlı ve pratik yaşam şeklinin, konut algıları üzerindeki yansıması olarak ifade edilebilecek olan bu durum, gençlerin işlevden taviz vermeden tasarlanacak estetik konutlarda yaşama isteğini ortaya koyuyor. Konutlarda çeşitli mekân organizasyonlarının planlanabilmesine imkân sağlayan hareketli panel duvarların tercih edilmesi bu durumu destekliyor. Herhangi biri için tasarlanan bir konutun hareketli duvarlar ile kişiselleştirilebiliyor olması, her şeyi kişiselleştirme eğiliminde olan Z Kuşağı’nın davranışsal alışkanlarına oldukça uyumlu” ifadelerini kullandı.