Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek katlı mimarinin Türkiye’nin medeniyet ruhuna aykırı olduğunu belirterek TOKİ'nin yüksek katlı bina döneminin artık biteceğini kaydetti.
TRT canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan belediyeciliğin gönül işi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Bütün belediye başkan adaylarına şunu söylüyorum. Biz şunu bileceğiz. İnsanoğlu topraktan uzak olmamalı. Toprağa yakın olmalı. Öyle 50 kat, 60 kat, 70 kat bir mimari, aslında bizim medeniyet ruhumuza da uygun bir mimari değildir."
Şehircilik Anlayışı Çok Önemli
Erdoğan, dikey mimarinin insan ilişkilerini de ortadan kaldırdığını, bu yapılarda oturanların birbirini tanımadığını dile getirerek, kendi büyüdüğü mahallede komşularının bırakın tanımayı, çamurlandıkları, kirlendikleri zaman kendilerini yıkadığını, annesinin de komşuların çocuklarına aynısını yaptığını anlattı. O günleri özlediği için yatay mimari dediğini ifade eden Erdoğan, yatay mimarideki okuluyla, camisiyle, ailelerin bir araya geldiği kıraathaneleriyle olan yapılanmanın, şehircilik anlayışının çok önemli olduğunu dile getirdi. Erdoğan, yeni dönemde TOKİ ile daha önceden başlayarak buna doğru bir yönelişe geçtiklerini ve bunu başaracaklarını vurgulayarak, TOKİ'nin yüksek katlı bina döneminin artık biteceğini kaydetti.
"Binalar 5 Katı Geçmemeli"
Erdoğan, yatay mimariyle yapılanlara da zemin artı 4 kat dediğini söyledi. Bazı yerlerde arazi ve arsa sorunu olduğunu, kentsel dönüşüm ve farklı türlerinin yaşandığını belirten Erdoğan, bunlardan dolayı da sıkıntılar yaşandığını anlattı. Binaların zemin artı 5 katı geçmemesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Buna dikkat edilmesi gerekir. Fakat arsamız var, arazi imkan veriyorsa, orada bu işi daha da düşürmemiz lazım. Zemin artı 3 olsun. Seyrek olsun, hava sirkülasyonu noktasında sıkıntı olmasın, oralarda da okulumuz. mabedimiz, millet kıraathanesi, hepsi olsun. Hepsinden öncelikli olarak millet bahçesi olsun. Orada oturanlar o millet bahçesinde icabında pikniklerini yaparlar. Çocuklar oralarda yatar, koşar, yuvarlanırlar. Bu çok daha farklı bir kaynaşmayı, sevgiyi, muhabbeti arttıracaktır. Birbirinin derdiyle dertlenmeyi artıracaktır. Bu tarihin yeniden inşallah bir dirilişi, bir geri dönüşü olacaktır. Bunun başarmamız gerekir diye düşünüyorum. O komşuluk ilişkilerin arttırma noktasında bize ayrı bir heyecan kazandıracaktır. Onun için 94 ruhu buna özellikle diyor ve bunu savunuyorum."