Türk çimento sektörü, rehabilitasyon çalışmaları çerçevesinde 2004 yılından itibaren, 350.000’den fazla fidan dikti. TÇMB, üyesi olduğu Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) aracılığı ile rehabilitasyona ilişkin dünyadaki, uygulama ve etkinlikleri yakından takip etmekte.
TÇMB, Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi Çimento Sürdürülebilirlik Girişimi tarafından oluşturulan Ocak Rehabilitasyonu Kılavuzu ile Biyoçeşitlilik Yönetim Planı Kılavuzu’nun Türkçe çevirileri bitirildi. Öte yandan TÇMB, ulusal mevzuat gereği ve sahip olunan farkındalıkla “doğaya yeniden kazandırma” çalışmalarını yürütmekte.
Doğru planlama yapmak, harcanan zamanı ve maliyeti etkin kullanmak, konusunda da rehabilitasyon örneklerinden farklı alternatifler oluşturma gayretinde. Böylece, çevresel kazanımlar sayesinde başta çimento sektörü olmak üzere tüm madencilik sektörünün kullanımı için rehber niteliğinde bir doküman oluşturma hazırlığı yapılıyor.
Maden Alanları, Yeniden Doğaya Kazandırılıyor!
Aynı zamanda TÇMB, maden sahalarının rehabilitasyonuna ilişkin ulusal ve uluslararası toplantı, panel, sempozyum gibi etkinliklere katılarak, iyi bir öncü misyonuyla hareket ediyor. Sektörün biyoçeşitliliği ve rehabilitasyon faaliyetleri kapsamında TÇMB tarafından yapılan uygulama ve etkinliklerden bazıları şöyle:
İklim ve zemin özelliklerine bağlı, yerli bitki ve ağaç türlerinin ekilmesi, yağış potansiyeline ve zemin özelliklerine bağlı olarak hydroseeding tekniğinin uygulanması, fabrikalara ait seraların kurulması ve rehabilitasyon faaliyetleri için bitki ve ağaç yetiştirilmesi.
Farklı kuş türlerine ev sahipliği yapabilecek niteliklere sahip kuş yuvalarının ilgili yerlere yerleştirilmesi, Üniversiteler ile ilgili STK’lardan bilimsel destek alınması, şirketlerin çevresel yaklaşımları konusunda çalışanlarının dikkatlerini çekmek amacıyla ağaç dikim günleri düzenlenmesi.
Türk çimento sektörü, 2004 yılından bu yana madencilik faaliyeti yürüttüğü alanların yaklaşık, % 2,3’ünde faaliyetlerini tamamlayarak terk ettiği ocak sahalarına 350.000’den fazla fidan dikildi. Bahsi geçen alanların yaklaşık % 67’si doğal orman veya park alanı olarak yeniden rehabilite edilirken; 22 ha alanda doğal yeraltı suları ile göletler meydana getirilmiş.