Yeni Ekonomi Programı kapsamında mega projelerin yabancı kaynaklı yatırım yoluyla finanse edilecek. Program kapsamında ihalesi yapılmamış ve ihalesi yapılmış ancak başlanmamış projeler askıya alınacak, mega-altyapı projeleri doğrudan yabancı yatırım yoluyla, uluslararası finansmanla hayata geçirilecek.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni ekonomi programını açıkladı. Berat Albayrak'ın açıkladığı program kapsamında mevcut siyasi ve ekonomik duruma ilişkin değerlendirmelere yer verilen YEP'te, kısa vadede fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi, ekonomide dengelenmenin ve bütçe disiplininin sağlanması, orta vadede sürdürülebilir büyüme ve adaletli paylaşıma yönelik ekonomik değişimin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı ifade edildi.
Güvenlik Politikaları Yapısal Reformları Öteledi
Piyasa ekonomisinin temel prensiplerinden taviz vermeyen, yalın performans göstergeleriyle objektif bir şekilde izlenebilen, gerçekçi, şeffaf ve tutarlı bir politika setinden oluşan programda, Suriye kaynaklı jeopolitik riskler ve artan terör saldırılarının etkisiyle güvenlik politikalarının önceliklendirildiği dönemde ekonomide planlanan yapısal dönüşümlerin gerçekleştirilemediği vurgulandı.
24 Haziran'dan İtibaren Siyasi İstikrar Başladı
Programda, son bir yılda güvenlik tehditlerinin büyük ölçüde kontrol altına alındığı ve 24 Haziran'da yapılan seçimlerle beş yıllık bir siyasi istikrar döneminin başladığı hatırlatılarak, şartların normalleşmeye başlamasıyla birlikte 5 yılın ekonomik hedeflerin başarılması için önemli bir fırsat penceresi sunduğu vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Dönemin En Önemli Avantajı
Programda Berat Albayrak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin sağladığı hızlı ve etkin karar alma mekanizması ve ekonominin daha koordineli yönetilmesinin bu dönemin en önemli avantajları olacağını kaydederek, 2018'in ikinci çeyreğinden itibaren gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması ve ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz artışlarıyla uluslararası sermaye akımlarının yavaşladığı, bu süreçte dış finansman ihtiyacının, ABD yönetiminin Türkiye ekonomisini ve Türk lirasını doğrudan hedef almasıyla ülke risk primlerinin yükseldiği ve TL'nin değer kaybettiğine işaret etti.