Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Deprem Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Sözbilir, dönüşümü fırsat olarak görerek şehirleri yeniden inşa etmek gerektiğini belirtti.
“Herkes İstanbul depremini bekliyor ama İzmir’e kimse bakmıyor. İstanbul’un aksine İzmir’in içinden diri fay geçiyor. Dönüşümü fırsat bilip, kenti sıfırdan inşa etmek gerekir.” Diyen Prof. Dr. Hasan Sözbilir, “Türkiye'de yaklaşık 500 diri fay var. Denizdeki fayları da eklediğimizde, 1000'e yaklaşıyor. Türkiye dünyanın sismik yönden en aktif bölgelerinden birisi. Ülkede ortalama her 10 yılda bir, yıkıcı bir deprem olur. En son yıkıcı deprem 99'da oldu. Sonra 2011'de Van depremi oldu. Şimdi 2020 gibi bir deprem olması gerekiyor.” Şeklinde konuştu.
İzmir Daha Tehlikeli
İzmir’deki deprem potansiyeli ile ilgili konuşan Sözbilir, sözlerine şöyle devam etti: “İstanbul'un içinden diri fay geçmiyor ama İzmir'de yerleşim yerinden geçiyor. O anlamda İzmir daha tehlikeli. Yapılan son çalışmalar, Kuzey Anadolu fayının Edremit taraflarında bitmediğini, İzmir'e kadar indiğini gösteriyor. Seferihisar, Gülbahçe, Tuzla, Gelenbe fayının, Kuzey Anadolu fayının parçaları olduğunu düşündürüyor. Bu şu anda çok tartışılıyor ama kabul edilip destek gördüğünde İzmir'in deprem analizi çok değişecek. Yer içini sürekli izlemek gerekiyor.”
Kentsel Dönüşümü Fırsat Bilmek Gerekiyor
Kentsel dönüşüm çalışmalarını deprem tehlikesine karşı bir fırsat olarak değerlendiren Sözbilir, “Kentsel dönüşümü fırsat bilip, kenti sıfırdan yeniden bina etmek gerekir. Ama bugün eski binalar yıkılıyor, aynı yere yenisi yapılıyor. Belki oraya yapılmaması lazım. Belki zemin uygun değil. İzmir'de 1688 depreminden beri, yani 330 yıldır yıkıcı deprem olmadığı için yakın gelecekte deprem bekleniyor. Kentsel dönüşümü binaları fay hattından uzaklaştırarak, sokakları deprem sonrasında itfaiye, ambulansın dolaşabileceği gibi yapmalıyız. Depremin yarattığı hasar, deprem sonrasında yangınlar, kurtaramama ile artırıyor. Devlet dönüştürün kendinizi diyor, biz dönüştürmüyoruz. Aynı yere daha lüks bina koyuyoruz. Kentsel dönüşüm binadan değil, zeminden başlar.”