Kanuna aykırı yapılaşmanın önüne geçmek için başlatılan imar barışı hareketinde tapu ve kadastro süreci netlik kazandı.Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü 3194 sayılı İmar Kanunun geçici 16. Maddesi uyarınca düzenlenen imar barışında, tapu ve kadastro süreci netleşti.
İskansız yapılaşmanın son bulması için başlatılan imar barışı için süreç hızlı ilerliyor. Barış sürecinde tapu ve kadastro işlemleri netlik kazandı. Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, İmar Kanunun geçici 16’ıncı Maddesi uyarınca düzenlenen İmar Barışında netleşen Tapu ve Kadastro sürecine ilişkin değerlendirmelerini açıkladı.
Zemin Tespiti Şart
Mustafa Hakan Özelmacıklı, “İmar barışında, yapı kayıt belgesi alındıktan sonra, Tapu Sicil Müdürlüklerinde işlemlerin nasıl ilerleyeceği yapılan düzenleme ile netleşmiş oldu. TKGM tarafından dün yayınlanan 1787 sayılı genelge ile öncelikle zemin tespit tutanağı hazırlanması gerekiyor. Gerekli diğer evrak ve kontroller sağlandıktan sonra, maliklerin tamamının muvafakati ve imar planlarında umumi hizmet alanlarına denk gelen alanların terk edilmesi halinde, iskan aranmaksızın cins değişikliği ve kat mülkiyeti tesis edilebilecek. Öncelikle zemin tespiti şart. Sonrasında ise yapının toplam inşaat alanın brüt olarak yani ortak alanlar ve tüm aykırılıklar dahil edilerek ölçülmesi gerekiyor. Bu aykırılıklara göre çizilmesi gereken de bir mimari proje söz konusu. Eğer kat maliklerinin oy birliği yoksa bina kat mülkiyetine geçemez” açıklamasında bulundu.
Hatalı Beyan Vermemek Çok Önemli
İmar Barışı sürecinde, yapının tamamını ilgilendiren aykırılıklarda, yapı kayıt belgesine başvurmadan önce inceleme yapılması gerektiğini belirten Özelmacıklı "Lisanslı Harita ve Kadastro Mühendislik Büroları (LİHKAB) veya Serbest Harita Kadastro Mühendislik ve Müşavirlik Büroları (SHKMMB) tarafından, yapı için zemin tespit tutanağı düzenlenmelidir. Eğer bu aşamada imar planında umumi hizmet alanında kalan yerler varsa, bunların terki gerekir. Bu belgede yapının kat adeti, cinsi, köşe noktaları gibi bilgiler yer alır. Eğer yapı üçüncü kişilere ait özel mülkiyete konu taşınmazlar üzerinde yer alıyorsa bu yerlere belge düzenlenmez" ifadelerini kullandı. Zemin tespit tutanağını hazırlayan mühendisler bu belgenin içeriğinden ve doğruluğundan yapı malikleri ile birlikte hukuken sorumlu. Mimarlar da yüz ölçümden sorumlu. Bu nedenle beyanları hatalı vermemek büyük önem yaşıyor" diye konuştu.