Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Batı, koronavirüs dolayısıyla ev ve iş yeri sahiplerinin ödeyecekleri vergi tutarları ile ilgili yazısını kaleme aldı.
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs vakası, ekonomik dengeleri de alt üst etmiş durumda. Peki, işyeri ve konut sahipleri kiralarını alamayacak olurlarsa vergi ödemekle mükellef mi olacaklar? Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ali Fuad Başgil Hukuk Fakültesi Mali Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Murat Batı, bu konuya açıklık getirmek amacıyla bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:
“Şu aralar başımızda olan Koronavirüs belasından kaynaklı olarak çok ciddi sıkıntılar yaşamaktayız. Toplumsal dayanışmanın bir örneği olarak da dükkân ve ev sahiplerinin bir kısmı ekonomik sorunlardan kaynaklı olarak kiracılarından bu süre zarfında kira almayacaklarını dile getirmektedir. Hatta kendi aralarında bu yönde sözleşme yaptıklarını bile duydum. Bu durumda gerek dükkân sahibinin, gerek konut sahibinin gerekse dükkân kiracısının yapmak/ödemek zorunda olduğu vergi ve benzeri yükümlülükler de aynı iyi niyet kapsamında askıya mı alınacak? Cevabı şimdiden vereyim; hayır. Basit bir dille tüm ihtimalleri dikkate alarak açıklamaya çalışayım
Vazgeçilen Kira Alacaklarında Durum Nedir?
Kiraya tabi konut/yazlık/villa gibi binaları başkalarının kullanımına bedelsiz elbette bırakabilirsiniz. Koronavirüs'ten kaynaklı işe gidemeyen/iş yapamayan/gelir elde edemeyen kiracınıza destek olabilirsiniz. Bu gayet yerinde ve insani bir şey. Ancak Vergi İdaresi, sizin bu iyi niyetinizin altında buzağı arayarak bu kadar iyi bir insan olduğunuza ihtimal vermez/vermeyecek de. Vergi İdaresi; "Acaba beni mi kandırıyor bu kişi?" diye düşünür. Bu nedenle de gerçekte kira karşılığında para almasanız bile sizden bir miktar vergi alır. Siz, almadığınız bu kiranın vergisini beyan etmez ve dolayısıyla da ödemezseniz, sizden bu verginin yanında hem ceza hem de her ay için aylık yüzde 1,6 gecikme faizi alacaktır. "Olur mu hiç öyle şey hocam!" dediğinizi duyar gibiyim. Ama öyle.”