“Tarıma uygun arazi almaz mıydınız? Bu nasıl teklif böyle? Anlatayım; parasını enflasyona karşı korumak isteyenlere; üretmeye yönelik önerim budur. Özellikle düşen kredi faizleri sebebiyle konuta yönelenlerin fahiş zamlar karşısında ortada kalıyor olması, bu öneriyi yapmamı gerektirdi.
Mevduat, net getirisiyle en iyi ihtimalle enflasyonun yarısına denk geliyor. Altın ve döviz, yüzde 1 vergi ve T1 gibi kısıtlayıcılarla çevrili. Otomobile yönelenler çoktan %25’lik galeri zamlarıyla yüzleştiler bile… Borsa? Herkes bu arenanın oyun pratiğine sahip değil, kaldı ki orada çaylakları avlama sezonu çoktan açıldı.
Burada paranın dikkat alanına sokmak istediğim, aslında tarım ve tarımsal üretimdir. Ülkemiz henüz tarımsal arazide doyuma ulaşmış değil. Korona gösterdi ki beslenme; gıda sektörü ve sağlık gibi olmazsa olmazlarımızdan. Üstelik tarıma doğru yöneliş başladı ve fırsatlar belirginleşiyor.
Tam da bu süreçte, elinde birikimi olan, arazilere ilgi gösterebilir. Durduğu yerde prim yapması zaten biliniyordu ama benim önerim, tarıma uygun olanların seçilip, bir sonraki aşamada bu arazilerde tarım yapılmasına yönelik yatırımların gerçekleşmesidir. Teşvik, kredi desteği, hibe, faiz indirimi, adına ne derseniz deyin, tarım odaklı her türlü politika, önümüzdeki dönemde tüm partilerin diline, programına girecektir. Bana göre müteahhitler, fahiş zam yaparak, tarımsal arazi seçeneğini görünür kılmıştır.
PARA EKERSEN ÜRÜN BİÇERSİN
Türkiye henüz tarım kartını oynamadı. Geçimlik geleneksel tarım ise dönüşüm sancıları çekiyor ve Bakanlık olan bitenin farkında değil fakat yeni nesil girişimcilerimiz farkında. Parasını ekecek yer arayan, borsa, konut, altın, döviz, mevduat seçenekleri dışına taşabilmeli, tarıma elverişli arazileri, yatırım seçenekleri arasına sokabilmeli.”