Başbakan Binali Yıldırım, iş kazalarının olmadığı bir sistem hayata geçireceklerini söyledi. İş Sağlığı ve Güvenliğinde Koordinasyon ve İşbirliği" sloganıyla düzenlenen 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresine katılan Başbakan Binali Yıldırım, iş kazalarının olmadığı sistem müjdesi verdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Haliç Kongre Merkezi'nde "İş Sağlığı ve Güvenliğinde Koordinasyon ve İşbirliği" sloganıyla düzenlenen 9. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Kongresinde açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, kongrenin çalışma hayatı, iş emniyeti, iş sağlığı için hayırlara vesile olmasını diledi.
Binali Yıldırım, iş sağlığı ve güvenliğinin çok önemli olduğunu belirterek, iş hayatının tarihsel gelişimine bakıldığında, iş kazalarının yüzde 80-85 insan hatasından, insan unsurundan kaynaklandığının görüldüğünü dile getirdi.
İNSANA YATIRIM GEREKİYOR
İnsan hatasını önleyecek bir makinenin hala bulunamadığını aktaran Yıldırım, "O yüzden yatırımı insana yapmamız gerekiyor. Farkındalık için iş güvenliğinin önemini anlatmak için iş sağlığının önemini vurgulamak için insana yatırım gerekiyor." şeklinde konuştu.
Binali Yıldırım, iş sağılığı ve iş güvenliği konusundaki düzenlemelerin, gerek uluslararası gerek ulusal düzeyde hep trajik büyük iş kazalarından sonra olduğunu kaydederek, denizcilikte Titanik kazasının bir milat olduğunu aktardı.
EMNİYET HER ŞEYDEN ÖNCE GELİYOR
Binali Yıldırım, emniyetin her şeyden önce geldiğini belirterek, emniyetin mühendislikteki tanımının kabul edilebilir risk seviyesi veya risk kabul edilebilir emniyet kadar olduğunu kaydetti.
KALKINAN ÜLKELER İŞ SAĞLIĞI KONUSUNDA DAHA FAZLA TEDBİR ALIYOR
İş güvenliği ve işi sağlığı konularının biraz da ülkelerin kalkınma seviyesine bağlı olduğunu ifade eden Yıldırım, "Kalkınan ülkeler, iş sağlığı konularında çok daha fazla tedbirler alıyorlar. Ancak iş sağlığının da bir maliyeti var. İş güvenliğinin de bir maliyeti var. Bu maliyetin bazen rekabet nedeniyle göz ardı edildiğine şahit oluyoruz. O yüzden gerek ticari hayatımızda gerekse üretimde, sanayide tercihlerimizi yaparken iş sağlığı, iş güvenliği uluslararası çalışma kurallarına uygun olarak hareket edilip edilmediğinin mutlaka göz önünde bulundurulması lazım. Eğer bu olmazsa iş sağlığını tehlikeye atacak hareketleri teşvik etmiş oluruz. Bu da çok büyük bir sorumluluk, büyük bir vebal anlamına gelir. Ülkemiz son 16 yılda 3 buçuk kat büyüdü. Bu nasıl oldu? Daha fazla üretmekle oldu. Daha fazla akıl teri, alın teri, ekonomiye katmakla oldu. 10 milyon son 10 yılda istihdam sağladık."
24 HAZİRAN'DA TÜRKİYE SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİNE GİDİYOR
Başbakan Yıldırım, bu yapılanların yeterli olmadığını da belirterek, 24 Haziran seçimleriyle Türkiye'nin bir yönetim sistem değişikliğine gittiğinin altını çizdi. Binali Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: "Parlamenter sistemde maalesef vesayet hevesleri zaman zaman ülkemizde demokrasinin kesintiye uğramasına sebep oluyor. Geçtiğimiz 60 yıl kesintilerle zayıf iktidarlarla kayıp yıllar olarak tarihe geçti. İstiyoruz ki bundan böyle Türkiye kalkınma ve büyüme yolunda artık zaman kaybetmesin ve hak ettiği cumhuriyetimizin 100'üncü yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkacak hedefleri yakalasın. Amacımız budur. Bunun için 81 milyon 60 milyona yakın seçmenimiz 24 Haziran'da sandığa gidecek ve Türkiye'nin gelecek 5 yılının meclisini oluşturacak ve hükümetinin onun başı Cumhurbaşkanını seçecektir. Böylece milli irade sandıkta tecelli edecek. Seçim bittiğinde her şey belli olacak. Ülkeyi yönetecek yürütme ve yasama, milletin doğrudan tercihiyle, iradesiyle başlamış olacak. Yeni sistemin tanımı kısaca nedir diye düşünürsek sürekli istikrar, güçlü iktidar diye tanımlayabiliriz. İstikrarı sürekli hale getiren ve iktidarı yüzde 50'den fazla halkın desteğiyle güçlü hale getiren bir yönetim sistemi ile Türkiye, Türk milleti 24 Haziran'dan itibaren tanışmış olacak. Yapılacak seçimlerin ülkemizin aydınlık yarınları istikrarı için hayırlı uğurlu olmasını dilerken hayati öneme sahip bu etkinliğin çalışma hayatımıza ülkemize ve üreten dünyaya bütün dünyadaki ülkelerin refahına, kalkınmasına katkı sağlayan emekçilerin daha güvenli, daha sağlıklı çalışma şartlarını elde etmesine vesile olmasını diliyor ve tüm katılımcılara Cumhurbaşkanı adına, ülkemiz adına teşekkür ediyorum."