Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen depremin 19. yıldönümü nedeniyle açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin en acı felaketlerinden birisi olarak tarihe geçen depremin yıldönümü yaklaşırken depreme hazırlıklı olma konusu yeniden gündeme geldi. Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, ülke yüzölçümünün yüzde 92'sinin deprem kuşağında olduğunu ve ülkemizde yaşayan insanların yüzde 95'inin de deprem tehdidi altında yaşadığını belirtti.
Ülkemizin geçmişinde yaşadığı depremlerin kentsel dönüşüm anlamında bir ikaz olduğunu belirten Son, tüm depremlerin çözümünün nitelikli kentsel dönüşümden geçtiğini söyledi. Ülkemizde 20 milyona yakın konutun depremde risk oluşturduğunu belirten Tamer Son, malzeme kalitesi açısından yetersiz ve yapıldığı dönemde mühendislik hizmeti almamış 7 milyon 500 bin yapının acilen yenilenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kentsel dönüşüm sürecinde binaların Deprem Yönetmeliği’ne uygun inşa edilmesinin hayati önem taşıdığını dile getiren Son, İstanbul’da kentsel dönüşümün çok daha hızlı ve planlı bir şekilde işleyebilmesi için acil eylem planı uygulanması gerektiğini açıkladı.
Son, “2012 yılında başlatılan kentsel dönüşümde Türkiye’de yenilenmesi hedeflenen 7,5 milyon binaya karşın, bugüne kadar kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısı çok sınırlı kaldı. Ülke genelindeki ve özellikle İstanbul’daki eski binaların acil olarak yenilenmesi gerekiyor. İnşaat sektörünün önünün açılması ve sürecin kolaylaşması kaybedilen zamanın bir nebze de olsa telafisini sağlayabilir. Unutmamak gerekiyor ki, eğer depremde İstanbul büyük zarar görürse Türkiye ekonomisi tehlikeye girer” diye konuştu.
Kentsel dönüşümün depreme hazırlıklı olmak adına büyük bir fırsat olduğunu söyleyen Son, dönüşümün iyi bir şekilde planlanması gerektiğine de vurgu yaptı. Son, “Ailelerimizi, çocuklarımızı, öğrencilerimizi ve çalışanlarımızı bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bu kritik süreçte hiçbir kişi ya da kurumun vatandaşlarımızın güvenli ve sağlıklı konutlarda yaşama hakkı ile oynamasına izin verilmemeli’’ ifadelerini kullandı.