Gelecek yıl için öngörülen Emlak Vergisi için mahkemelere çok sayıda itiraz dilekçesi yağdı.
4-5 katına çıkan vergilere itirazlarını dilekçelerle mahkemelere taşıyan mülk sahipleri, adli tatil nedeniyle beklemek zorunda kalıyor.
Emlak vergisine yönelik gelecek yıl için öngörülen vergi artışının tartışmaları devam ediyor. Ülke içindeki tüm bina, arazi ve arsaların tabi olduğu emlak vergisi, Takdir Komisyonlarınca dört yılda bir olmak üzere hesaplanıyor.
2018 yıl dahil olmak üzere gelecek 4 yılı kapsayan vergi değerlerine yönelik binlerce davanın geldiğini dile getiren Gayrimenkul hukuku avukatlarından Mustafa Güneş, sadece kendilerinin 300 dava açtıklarını belirtti.
Belediye ve takdir komisyonları olmak üzere iki birimde de sorunlar yaşandığının atını çizen Avukat Güneş, uzun yıllar belediyelerin seçimler başta olmak üzere vatandaşla karşı karşıya gelmemek için emlak vergisi oranlarını oldukça düşük tuttuğunu hatırlattı.
Takdir komisyonlarının da daha önce mülkün gerçek değeri ile emlak beyan değeri arasında önemli farklarla düşük değerler verdiklerini kaydeden Güneş, "Kayıt altında olan kurumlara, şirketlere bakıldığında onlarda bir sorun ortaya çıkmıyor. Çünkü emlak değeri de beyan da aynı ve benzer oranlarda bir ödeme yapıyorlar. Belediyeler yeni bir gelir kapısı olarak görmüş olabilir. Takdir komisyonları ise çeşitli noktalarda hatalı hesaplamalara gitmiş görünüyor" ifadelerini kullandı.
MAHKEME MASRAFI 2 BİN TL
Bu arada söz konusu davaların mahkeme masrafı ise 2 bin TL'yi buluyor. Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği (AYİDER) Başkanı Melih Tavukçuoğlu konuyla ilgili emlak rayiç bedellerindeki düzenlemenin uzun süredir tartışıldığını anımsatarak, hem yeni projeler hem de kentsel dönüşüm çalışmalarıyla arsa maliyetlerinin de arttığını belirtti.
Melih Tavukçuoğlu, maliyeti artan binaların, konutların satış fiyatlarına da yansıdığını da dile getirerek, "Emlak vergisi artışlarında her belediyede ciddi farklılıklar ve fiyat uçurumları söz konusu. Hesaplamalar yeniden yapılmalı. Örneğin; Kadıköy’de daha kentsel dönüşüme girmeyen binalarla kentsel dönüşüme giren binalar için aynı emlak rayiç bedeli belirlenmiş. Bağdat Caddesi, İstanbul’un en değerli bölgelerinden bir tanesi. Konumundan ve arsa maliyetlerinden dolayı emlak rayiç bedellerinin diğer lokasyonlara göre yüksek olması beklenen bir durum ki dünyanın en önemli başkentlerinde de emlak vergi oranları yüksektir. Burada izlenecek yol şu olmalıydı, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla birlikte bütün binalara aynı emlak rayiç bedeli belirlenebilirdi" şeklinde konuştu.