Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Küçük Çamlıca TV-Radyo Kulesi ile ilgili "İlkbaharla birlikte tekrar süreçler hızlanacak. Tarih vermekten imtina ediyoruz. Daha önce tarih verdik rüzgar bize izin vermedi. Hedefimiz bu sene içerisinde inşallah bunu bitirmek" dedi.
İstanbul'a simge olabilecek nitelikte bir eser kazandırıklarını vurgulayan Bakan Arslan, "221 metre betonarme yüksekliği olan, üzerine 144,5 metre çelik konstrüksiyon antenlerin oluşturduğu ve onun üzerine de spine dediğimiz en uç anten ki, o da 23 metre olacak, hepsini üst üste koyduğunuz zaman 387 metrelik bir yükseklikten bahsediyoruz. Bu 387 metreye 118 metre de deniz seviyesinden olan yüksekliği düşünürseniz, kulenin en üst noktasına çıktığınızda İstanbul'un her tarafını görebilir olacağız. Bu kuleyi İstanbul'a sembol olması, gelen misafirlere o enfes görüntüyü göstermek adına yapmıyoruz. Bu kuleyi, İstanbul'daki antenlerden kaynaklı tv ve radyo vericilerinden kaynaklı görüntü kirliliğini ortadan kaldırmak ve onların yerine tek bir anten ve tek bir kuleyle bu işi görmek adına yapıyoruz" dedi.
Bakan Arslan, bunlardan birinin de 33'üncü ve 34'üncü katlardaki, deniz seviyesinden yüksekliği 366,5 metre ile 371 metre olan seyir terasları olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu çalışmalar yapılırken yine antenlerin bağlanabileceği halkaların bulunduğunu, her 1 metrede bir olan halkada çelik konstrüksiyonun dışarı çıktıktan sonra üzerine monte edilip kaynağının yapıldığını belirterek "Dolayısıyla uzun ve birbirini takip etmesi gereken süreçler söz konusu. Aynı anda bir çok işi yapma şansınız yok, bunları belli periyotta yapabiliyorsunuz. İçeride yapılan işler dışarıdan gözükmediği için sanki birşey yapılmıyor gibi bir algı var ama bilinmeli ki içeride çok ciddi bir iş yapılıyor. Ve bu bin 200 tonluk konstrüksiyon yukarıya doğru çıktıkça onun altında ayrıca 200 tonluk bir denge ağırlığı var. Bin 400 tonluk bir ağırlığı yukarıya çıkarıyoruz. Bu bin 400 tonluk ağırlık tamamen yukarı çıktıktan ve işlemler bittikten sonra altında 2,5 metre kalınlığında bir betonarme işlem yapılacak. Bu döşeme betonun yapılıp, montajı tamamlanınca da denge ağırlığı dediğimiz 200 ton ağırlığı da tekrar geriye indirmiş olacağız" dedi.
"Hava müsaade ettikçe çalışabiliyoruz"
Önemli bir iş yapıldığının altını çizen Arslan, bu kadar önemli bir iş yapılırken de birbirini takip etmesi gereken işlemler silsilesi olduğunu söyledi."Ondan dolayı da ağır gidiyor, öyle gözüküyor." diyen Arslan, bu kadar yükseklikte, bu kadar büyük bir kütleyi taşımak için rüzgarın bize izin vermesi gerektiğini anlattı.
"Dış giydirmeyi yukarıdan başlayıp aşağıya doğru bitirmiş olacağız"
Bakan Arslan, kulenin dış görünüşünün farklı bir yapıya sahip olduğunu belirtti ve kulenin maketini göstererek "Dış görünüşe bağlı olarak da betonarme kısmına giydirme yapacağız. İlk 4 katı aşağıda yapıyoruz, birbirine monte ediyoruz, sonra yukarı çekiyoruz. Sonra ikinci 3 katı yine aşağıda monte ediyoruz yukarı çekip en üstteki parçaya monte ediyoruz. Sonra bir alt katta aynı işlemi yapacağız, yukarı çekip monte edeceğiz. En sonda attaki 5 katı yukarıya monte edeceğiz. Diğer inşaatlardaki gibi alttan yukarıya değil tam tersine dış giydirmeyi yukarıdan başlayıp aşağıya doğru tamamen bitirmiş olacağız. Her iki yakasında iki tane panoramik asansörümüz olacak. Bu asansörler marifetiyle de gelen misafirlerimizi hem seyir katlarına hem restoran katlarına çıkarabilir olacağız. Buradan da kaynaklı beklentimiz yılda 4.5 milyon İstanbulluyu ve veya İstanbul’a gelen misafirimizi bu kuleye çıkarmak ve İstanbul'u onlara göstermek" dedi.