Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kentsel dönüşüm süreci hızlandırılacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile kentsel dönüşüm süreçlerine ilişkin görüşmeler sürdüren İNDER, GYODER VE KONUTDER, kentsel dönüşüm çalışmalarının önündeki engelleri KHK ile daha rahat ve hızlı aşılacağını düşünüyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Nazmi Durbakayım, deprem riski taşıyan binalardan kurtulmak için hazırlanan 6306 sayılı yasanın yaratığı ümit ışığının, fırsatçı arsa sahipleri ve bazı grup meslek mensuplarının yasal boşluklardan yararlanarak bulduğu yöntemlerle, söndürülmeye çalışıldığını belirtti.
Deprem riski olan binaların dönüşümüne engel olmak için yeni yeni metotlar geliştiren zihniyetlerin, beklenen depremden sonra emellerine muvaffak olduklarını görmek istemediklerini belirten Nazmi Durbakayım, "Kentsel dönüşüm seferberliğine hepimiz katılmalıyız. Bakanlık, bu art niyetli kişilerin çıkardığı engelleri bertaraf etmek için bir dizi kararlar aldı. Ancak yasal boşluklardan yararlanan bu zihniyet, yeni yöntemler buldu. Art niyetli arsa sahipleri, ilk olarak dönüşüm başladıktan sonra arsa payı düzeltim davası açıyor. Bu şekilde arsa paylarının hatalı olduğunu öne süren kişiler açtığı bu davayla süreci kilitliyor. Ayrıca dönüşecek binadaki hak sahipleri tereke davası açarak, miras kalan malların bölüştürülmesini veya yeniden hesaplanmasını talep edebiliyor. Bu da süreci uzunca bir süre tıkıyor. Vatandaşın başvurduğu bir başka yöntem ise mülkün hissesinin belli bir bölümünün yurtdışında mukim kişilere satılması şeklinde oluyor. Bu sayede müteahhitler de yurt dışındaki hisse sahibinden onay almak veya tebligat yapmak için epeyce uğraşmak zorunda kalıyor. Böylece süreç uzayıp gidiyor. Bağdat Caddesi ve Fikirtepe gibi bölgelerde yapılan bu uygulamalar, hem dönüşümün önünü tıkıyor hem de mağduriyetler ortaya çıkarıyor" şeklinde konuştu.
Nazmi Durbakayım, kentsel dönüşüm çalışmalarıyla bugüne kadar sadece 550 bin konutun dönüştürüldüğünü de kaydederek, "Yasanın yürürlüğe girdiği yıldan bu yana, yılda 100 bin konut dönüştürebilmişiz. Hali hazırda yaklaşık 7,5 milyon riskli konutun yenilenmesi göz önüne alınırsa, bu hızla bütün riskli yapıların döşümü için 70-80 yıl gerekmektedir. Peki deprem bizi bekleyecek mi? Beklemeyeceği apaçık ortada. Fay hatları ile dolu ve sarsıntılarla hareket eden dünyamızın deprem kuşağındaki ülkemizde, hemen hemen her gün deprem uzmanları tarafından depreme ne kadar yakın olduğumuzu açıklayan beyanatlar gelmektedir. Sayın Reisicumhurumuzun ve Sayın Bakanımızın deprem riskini dile getiren konuşmalarını duyuyoruz. Bu ve bunun gibi engellemelerin bertaraf edilmesi için KHK'ler ve torba kanuna konacak maddeler ile çözüm üretilmesinin zaruri olduğunu Bakanlığa arz etmiştik. Aldığımız pozitif yönlü duyumlar ile devlet erkanının da bu konuya gerekli ehemmiyeti gösterdiği yönündedir" ifadelerini kullandı.