Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kanal İstanbul projesinin yapılmasının ardından ortaya çıkacak manzaranın inşaat sektörünü çok daha yakından etkileyeceğini söyledi. Fransa'nın Cannes kentinde dün açılışı gerçekleştirilen Gayrimenkul Fuarı MIPIM 2018'e katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, şehirleşmeden ülke ekonomisine kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu.
Fuarda Türkiye oturumunun açılış konuşmasını gerçekleştiren Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "İpek Yolu'nu haritalandırmak, Türkiye'den dünyaya bir yolculuk" başlıklı oturumda artık dünya piyasasında olmanın bile başlı başına bir başarı göstergesi olduğunun altını çizen Özhaseki, "20 sene öncesinde Türkiye'den bir firmanın gidip değişik fuarlarda kendini göstermesi çok kolay bir iş değildi ama şimdi her bir alanda biz de kendimizi gösterebiliyoruz. Bir taraftan da tabii ülkemizi anlatmaya çalışıyoruz, ülkemizin fırsatlarını burada sunmaya gayret ediyoruz. Bu da bizim için müthiş bir tanıtım atağı oluyor." ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKELER ARASINDA
OECD ve G20 ülkeleri içerisinde en hızlı büyüyen ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Mehmet Özhaseki, "Bununla da tabii ki iftihar ediyoruz. Ayrıca son 9 yıl içerisinde 7 milyona yakın insanımıza iş bulmuşuz. Bu da müthiş bir rekor. Yani 9 yıl içerisinde 7 milyon insana iş bulabilmek, öyle kolay bir iş değildir. Nüfus artış hızımız dünyada Çin'den sonra ikinci. Son 40 yılın ortalaması alınarak varılan bir sonuç bu. Bu hızlı gelişmeye rağmen biz, gençlerimize iş bulabilecek durumdayız." diye konuştu.
ÖZEL SEKTÖRÜN HIZINA YETİŞMEKTE ZORLUK ÇEKİYORUZ
Mehmet Özhaseki, Türkiye'de son dönemde devasa yatırımların hayata geçirildiğini kaydeden Özhaseki, "Özellikle Kanal İstanbul projesi ve bunun yapılması ile birlikte ortaya çıkacak bir manzara, herhalde inşaat sektörünü çok daha yakından etkileyecektir. Bunlar tabii ki kamunun yatırımları. Bir de bizim belki hızına yetişmekte güçlük çektiğimiz bir grup var, o da özel sektörümüz. Şu anda elinde çantasıyla dünyanın dört bir tarafında, mal satabilmek için gezen binlerce insan var. Türkiye'deki bu büyüme arzusu, gelişme istidadı, hepimizdeki topluca ortaya çıkan bu enerji, tahmin ediyorum ki ileride müthiş bir şekilde, kendini daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkaracaktır." şeklinde konuştu.
SAĞLIKSIZ VE KİMLİKSİZ ŞEHİRLERE SAHİBİZ
Türkiye'nin 1950'li yıllardan itibaren büyük şehirlere doğru başlayan göç ve plansız şehirleşmenin sonuçlarıyla karşı karşıya olduğunu kaydeden Özhaseki, "Sağlıksız ve kimliksiz şehirlere sahibiz. Doğrusu bizim tarihte kurmuş olduğumuz medeniyete, medeniyetlere bakarsak bu şehirleşme bize yakışmıyor." ifadelerini kullandı.
Özhaseki, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğu ve topraklarının yüzde 66'sının birinci ve ikinci derecede deprem bölgesi içinde bulunduğunun altını çizerek, ülke nüfusunun da yüzde 71'inin bu bölgelerde yaşadığını dile getirdi. Özhaseki, şöyle konuştu: "Bizim bir an önce yemeden içmeden kesilip, bu işe çözüm bulmamız lazım. Deprem insanları öldürmüyor. Sadece kötü yapılaşma insanları öldürüyor."
DEPO KONUTLAR ÜRETİLECEK
Bu çerçevede İstanbul için iki ayrı rezerv alanı belirlendiğini aktaran Özhaseki, projenin detaylarının yakında açıklanacağını ve inşa edilecek depo konutlara dışarıdan kimsenin kabul edilmeyeceğini, bunun dışarıya yönelik İstanbul'un nüfusunu artıracak bir proje olmadığını söyledi.