Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul'da 500 bin konutun kentsel dönüşüme girmesi gerektiğini vurguladı. Özhaseki, İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Aydın Düşünce Platformu tarafından düzenlenen "Şehir ve Medeniyet" konferansına katıldı.
İstanbul Aydın Üniversitesi'nde Aydın Düşünce Platformu tarafından düzenlenen “Şehir ve Medeniyet" konferansına katılan Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, kentsel dönüşümle ilgili açıklamalarda bulundu.
Özhaseki, İstanbul'un deprem riskinin fırsata çevrilebileceğine vurgu yaparak "Bir taraftan düşündüğümüz, kendi kimliğimizi inşa edeceğimiz şehirler kurarız. Bir taraftan yeşil şehirler dediğimiz konsepti uygularız. Bir taraftan sosyal donatılarını yeniden ayarlayarak ihtiyaç duyduğumuz o alanları çok rahat ve ferah bir şekilde yeniden planlayabiliriz. Bunun ekonomiye de müthiş bir katkısı olur. İnşallah kanun çıktıktan sonra yılda 500 bin konutu değiştirip, dönüştürmeyi düşünüyoruz. Bu piyasaya yılda yaklaşık 150-200 milyar liranın girmesi demek. Sadece inşaat maliyeti olarak söylüyorum bunu. Arkasından içinde kendine has bir takım ev eşyaları yenilenecek vesaire, 300 sektör bundan etkilenecektir. Bunların yerli ve milli olması gerekiyor." dedi.
"SEÇİM KARARI NASIL ETKİLER BİLMİYORUM"
Bakan Özhaseki, "İşin başında imarda bazı şeyleri net yazmaya başladık. Bu erken seçim kararı nasıl etkiler bilmiyorum. Temel üzerinde anlaştığımız bazı konu şuydu; parsel bazlı yoğunluk artışı yasak kardeşim Türkiye'de, bitti. Böyle bir şey yok, yazalım dedik bunu. Eğer bir değer artışı varsa bunu kamu alsın kardeşim dedik, değer artışı diye bir şey gelsin. Bunun temel ilkelerini belirleyelim, kolay kolay gelip bunu kimse bozamasın. Tarım alanlarını sit alanı ilan edelim dedik. Bu memlekette kimse tarım alanlarını elini uzatamasın bundan sonra. Aslında yatırım yapılacak mı? İhtiyacımız var mı? Evet var. Çevre ve planlamada korunacak mı? Evet korunacak. Benim çok hoşuma giden bir şey var; arı küçücük bir hayvan, bal yapar, çiçeklerin üzerinde gezer, polen toplar ama hiçbir çiçeğe zarar vermez. Bizim de yapacaklarımız aslında bu örnekten hareketle tabiata, çevreye zarar vermeden, şehirleri mahvetmeden yapabilme imkanımız var. Ama hoyrat bir şekilde vatandaş istediğinde kamu orada sert bir şekilde set çekip 'asla olmaz yasa bu kardeşim' demesi lazım" şeklinde konuştu.