Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ikinci el konut yönetmeliğini Başbakanlığa göndereceklerini söyledi.
Antalya'da düzenlenen "Uluslararası Tüketicinin Korunması ve Uygulanması Ağı (ICPEN)" toplantısına katılan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, ikinci el konut ve oto yönetmeliğine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Tüfenkci, "Bildiğiniz gibi ikinci elle ilgili otomobille ilgili düzenlememiz Başbakanlıkta. Zannedersem çok yakında hayata geçer. Orada bir iki ufak tereddüt vardı onları da düzelttik. Şimdi yayımlanmasını bekliyoruz. İkinci el ticaretteki komisyonlardan tutun da satılacak mekanların niteliklerine, ikinci eldeki garanti sürelerine, bu işi yapacakların niteliklerinin belirlenmesine kadar geniş bir çerçevede ikinci el otomotiv ticaretini düzenleyen bir yapı var" derken, ikinci el konut satışına yönelik de "İkinci el konut satışıyla ilgili çalışmalarımız kamuoyu görüşünde ilgili sektörlerle, emlakçılar odalarıyla, müteahhit gruplarıyla çalışmalarımızı paylaşıyoruz. Onlardan gelen görüşleri de dikkate alarak ikinci el otomotiv yönetmeliği yayımlandığı Başbakanlığa ikinci el konut yönetmeliğini de göndereceğiz" ifadelerini kullandı.
Bakan Bülent Tüfenkci toplantıda yaptığı açılış konuşmasında ise tüketici bilincinin korunması ve oluşturulması noktasında yeni politikalar üretmeye ilişkin çalıştaylar yapıldığını dile getirdi. Daha sonra alınacak çıktıların bütün üye devletlere gönderileceğini kaydeden Bakan Tüfenkci, gelişen ve değişen ekonomik koşullarda yeni tüketici kavramları ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi noktasında yeni çalışmaların ortaya konması gerektiğini aktardı.
Yaklaşık 35 ülkeden 81 katılımcı olduğunu, dört uluslararası kurumun da toplantıda yer aldığını belirterek, şöyle konuştu: "Bunların ortaya koyacakları çalışma uluslararası anlamda da ortak tüketici bilinci oluşturması noktasında önemli işlevler görecek. Ortak tüketici bilincinin oluşması noktasında bu çalışmalar değerli ve önemlidir. Türkiye'nin özellikle göçmenler ve mülteciler noktasında engin bir deneyimi var. Yaklaşımı insan odaklı ve insancıl bir yaklaşımı var. Özellikle Avrupa ülkelerinin göçmenlere karşı uyguladığı politikaları ve o politikaların karşısında Türkiye'nin uyguladığı politikaların farklılığı da burada. Örneğin bizler sadece kamplarda onları misafir etmiyoruz. Sokaklarda da misafir ediyoruz. Onların tüketici olarak aynı zamanda görünmesi lazım. Biz sadece kamu otoriteleri tarafından belirlenen paketleri önlerine koymuyoruz. Ürünleri önlerine koymuyoruz. Biliyorsunuz onlara kart veriyoruz. O kartlarla marketlerden alışveriş yapabiliyorlar. Dolayısıyla bunları da uluslararası paydaşlarla bugün paylaşmış olduk"