Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, neredeyse 2 senede bir 6 - 7 şiddetinde bir depremle karşı karşıya olduğumuzu belirtti. Mehmet Özhaseki, İstanbul'un deprem şehri olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar" konulu panelde açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşümün gerekliliğine vurgu yapan Mehmet Özhaseki, "Birincisi deprem ülkesiyiz. Topraklarımızın yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem kuşağı. Son 100 yıl içerisinde bu ülkede 6 ve üzerinde şiddetli olan deprem sayısı 56. Neredeyse 2 seneye bir 6-7 şiddetinde bir depremle karşı karşıyayız. Ölen insan sayımız 83 bin. Maddi kaybımız 100 milyar dolar civarında. İstanbul'un da bir deprem şehri olduğunu bilmemiz lazım. Dünyada metropol şehirler içerisinde 'en fazla risk taşıyan şehirler' sıralamasında İstanbul ilk 10'da yer alıyor. Özellikle Adalar açığındaki fayın kırılması meselesi, bütün hocalarımızı meşgul eden bir konu. Hazırlanan raporlara baktığımız zaman, hocalarımızın neredeyse ittifak ettiği iki konu var. Birincisi, diyorlar ki '2030'a kadar mutlaka bu fay açığa çıkar, bu gaz sıkışması bir gün patlar.' Çünkü belli tarihlerde devam eden ve tekrarlayan bir süreç var. Sonra Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın buraya kadar gelip dayandığını hepsi izah ediyorlar. İkincisi de bunun şiddeti 7'den aşağı olmayacak. Böyle olunca karşımızda kocaman bir tehlike var. Bu tehlikeyi görmemezlikten gelemeyiz. Hiç konuşmayabiliriz, birbirimizi korkutmayız, başımıza da bir felaket gelirse o zaman kolayca da bir yol buluyoruz; 'kader mader' falan diyoruz. Cenab-ı Hak ne diyor bize bilmem. Böyle kadercilik olmaz, tevekkül ayrı şey, teslimiyet ayrı bir şey, kadere inanç ayrı bir şey. Biliyorsunuz karşıdan felaket kopmuş geliyor, seyrediyorsunuz, tedbir almıyorsunuz sonra da başınıza iş geldiği zaman da kader diyorsunuz. Böyle şey olmaz. Bu noktada hazırlıklı olmak lazım. Kentsel dönüşüm yapma isteğimizin birinci nedeni karşımızda böyle bir tehlike olmasından. İkincisi, göçler ufak tefek de olsa hala devam ediyor. Nüfusumuz artıyor, yeni konut ihtiyacı da ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
İstanbul'daki şehirleşmeye de değinen Özhaseki, İstanbul'da 100 metre alanda 400 metrelik inşaat yapıldığını belirterek, "Belediyeler bu işi nasıl çözüyorlar? Burada yoğunluk kaç 3, 6-7 veriyorlar. Bir müteahhide bir vatandaşa biraz da belediyeye kalsın hesabı. Böyle bir kentsel dönüşüm olmaz, bu cinayettir. Oradaki 4-5 katlı binaları yıkıyorsunuz, 10 kat yapıyorsunuz yarısını müteahhide veriyorsunuz, yarısını siz alıyorsunuz. O zaman ne oluyor sonuç? Yol aynı, kaldırım aynı, otopark aynı, yeşil alan aynı duruyor, nüfus iki misline çıkmış ve daha yaşanılmaz şehirler haline geliyor. Bir felaketle karşı karşıya kalıyoruz. Bina bazlılarda özellikle binayı biraz daha yükselterek yaptığınız zaman o sosyal donatıları hiç vermiyorsunuz." diye konuştu.